Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 29 Aralık’ta oynanması planlanan 2023 Turkcell Süper Kupa maçı, müsabaka öncesi iki takım ve TFF tarafından çıkarılan kriz nedeniyle ileri tarihe ertelendi.
Bu karar sonrası hem yerel basın hem de ulusal basında günlerce bu olay konuşuldu. TFF, krizin ardından beş gün sonra açıklama yaptı fakat bu açıklama futbolseverlerin kafasındaki soru işaretlerini tam olarak gidermedi.
Ali Koç’tan TFF’ye açık ve net suçlamalar
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında iptal edilen Süper Kupa maçına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.
Yayında, bu konuyla ilgili ilk kez konuşacağını belirten Koç, yaşanan süreç hakkında şu ifadelerle olayın mesuliyetinin TFF’de olduğunu söyledi:
“Kesinlikle konuşmayı düşünmüyordum. Konuşmak zorunda bırakıldım. Konuşmayacaktım. Riyad’daki kriz toplantısından sonra yetkililer konuşsun, kulüpler konuşmasın istemiştim. Bilgi kirliliği var, masumane bilgi kirliliği var, art niyetli bilgi kirliliği var. Dezenformasyona hizmet etmeme adına konuşmamayı tercih etmiştik. Son 5 gündür Fenerbahçe ve benim şahsımın etrafından döndürülmesi, iftiralar, yalanlar, belli merkezden düğmeye basılarak yapılan müthiş bir iletişim operasyonuna başladılar.
“Süreç çok amatörce yönetildi”
Biz bir mektup yazdık, hafta içinde federasyona. Protokolü rica ettik. Protokolu değil, maç öncesi süreçteki iki taraf arasındaki yazışmaları da istedik. Bizimle TFF arasında hiçbir anlaşma yok. Bence aslında sürecin çok amatörce yürütüldüğünü konulardan biri. Bizimle TFF arasında sözleşme yok. TFF ile Riyadh Season firması arasında sözleşme var. Bu sözleşmeyi biz görmedik. İddia ediliyor ya ‘Sözleşme var, kulüpler imza attı, son dakika bu sözleşme dışında şartlar dayattılar’ deniyor. Biz hiçbir sözleşme görmedik.
“Sorumluluk tamamen TFF’nin”
İki kulübün de yakından uzaktan sözleşmeyle ilgili hiçbir şey bilmediğini görüyoruz. Cevapta diyor ki kısaca, ‘Gizlilik vardır, bunu paylaşamayız, çok arzu ediyorsanız gelin, hukukçu yollayın gösterelim’ deniyor. Buradaki sorumluluk TFF’nin. Planlaması bile yapılmamış doğru düzgün. Biz bir talepte bulunmadık. Bize söylemediler bir şey hani deseler ki FIFA kabul etmiyor o olmuyor gibi. TFF geri adım atmış haberimiz yok. Dursun Bey’de biz de hayatın olağan akışına aykırı olarak aynı karardaydık. Dursun Özbek adına konuşamam burada ama ikimizde benzer sıkıntılarda aynı noktadaydık.”
Süper Kupa finali için kendi fikrinin Almanya’dan yana olduğunu ancak en iyi teklifin Suudi Arabistan’dan geldiği için maçın yerinin orası olduğunu aktaran Koç, sözlerinin devamında verilen bu kararın 100. yıl özelinde hata olduğunu ifade etti.
Ali Koç: Bize bir yanıt bile gelmedi
Suudi Arabistan’da yaşanan olayların Cumhurbaşkanı ile herhangi bir alakası olmadığını vurgulayan Ali Koç, “Federasyonun, yetkililerle konuştuğunu anlarsınız bundan değil mi? Biz Atatürk tişörtü ve pankartı ile çıkmamızı sorun etmedik. Demek ki oluyormuş bu. Ama bize bir yanıt bile gelmedi. Üstüne gittik, TFF Sekreteri Dışişleri Bakanlığı’ndan cevap beklediklerini söyledi, anlam veremedik. Cumhurbaşkanı’nın adı hiçbir konuda geçmedi. 28 Aralık’ta tekrar sorduk, Dışişleri Bakanlığı’ndan ne zaman cevap gelir diye sorduk. ‘Bekliyoruz’ cevabı geldi bize” dedi.
“Ali Koç’un başında olduğu Fenerbahçe şampiyon olamaz”
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın özellikle de kendilerinin maçın oynanmamasından dolayı büyük haksızlığa uğradığını öne süren sarı-lacivertli kulübün başkanı, “Fenerbahçe 10 yıldır şampiyon olamadı. Siz bunu sportif bir tesadüf olarak mı görüyorsunuz? Ali Koç’un başında olduğu Fenerbahçe şampiyon olamayacak. Başkanlığımın Fenerbahçe’ye zarar verdiği bir dönem oluyor. Aday olmayı planlamıyorum. 2. dönemimin sonunda aday olmayı düşünmüyorum ama asla asla dememeyi öğrendim. Ben siyaset önümüzü kesiyor demedim. Ama devletimiz, 3 Temmuz ve kurşunlanma olayıyla ilgili bir şey yapması lazım. Yapmıyorsa kabul ediyor demektir. Böyle bir şey nasıl faili meçhul olabilir. Fenerbahçe tek başına ayakta durdu o dönemde.” şeklinde görüşlerini aktardı.
TFF soru işaretlerini gidermiyor
Tüm bu yaşanan gelişmelerin ardından yaşlanan ‘Süper Kupa’ krizi sonrası oklar ise bir kez daha TFF’ye döndü. Çünkü TFF, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; Süper Kupa müsabakasının Riyad’da oynanması teklifinin iki kulübün onayıyla imzaya taşındığını kamuoyuyla paylaştı.
“Sözleşme görmedik”
Ancak Ali Koç’un katıldığı programda kullandığı “Sözleşmeyi biz görmedik. İddia ediliyor ya ‘Sözleşme var, kulüpler imza attı, son dakika bu sözleşme dışında şartlar dayattılar’ deniyor. Biz hiçbir sözleşme görmedik.” ifadeleri Riyad’da yaşanan krizin sır perdesinin hala tam olarak aralanmadığını gözler önüne serdi. Türk futbolunun tüm paydaşlarının ‘şeffaflık’ istediği mevcut durumda Mehmet Büyükekşi yönetimindeki TFF yönetimi, sessizliğini korumakta ısrarcı gibi görünüyor.
TFF’den sadece bu açıklama geldi
Fenerbahçe başkanı Ali Koç’un canlı yayında sert bir dille eleştirmekten çekinmediği TFF, Süper Kupa krizinden beş gün sonra yalnızca şu şekilde bir açıklama yaptı:
“Türkiye Futbol Federasyonu olarak siyasetin spora asla karışmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu inancımız ve iki güzide kulübümüzle yürüttüğümüz şeffaf iş birliğine istinaden, 2023 Turkcell Süper Kupa – Riyad süreci hakkında bazı önemli konulara açıklık getirmek isteriz:
2023 Turkcell Süper Kupa müsabakasının Riyad’da oynanması teklifi federasyonumuza SMC (Saudi Media Company / Riyadh Season) şirketi tarafından iletilmiş, her iki kulübümüzün onayıyla imzaya taşınmıştır. Cumhurbaşkanımızın bu sürece herhangi bir şekilde dahil olduğuna ilişkin bütün iddialar asılsızdır.
Sürecin hiçbir aşamasında millî değerlerimiz ve Atatürk ilkelerimiz tartışmaya açık olmamıştır. Aksi iddialar asılsız, art niyetli ve milletimizin bütünlüğünü hedef edinen provokasyon amaçlıdır. İlgili müsabaka FIFA Statüsü gereğince, FIFA Uluslararası Maçların Düzenlenmesine Dair Talimata tabidir. Uluslararası maçlarda olması gereken tüm gereklilikler ve prosedürler bu maç için de aynen geçerlidir.
Türkiye Futbol Federasyonu olarak toplumumuzun en önemli birleştirici gücü olan sporun farklı amaçlara alet edilmesi yönündeki çabalara asla müsaade etmeyeceğimizi vurguluyor, Türk futbolunun başarılarla adından söz ettirmesi için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğimizi ifade ediyoruz.”