Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı CEO’su Mark Zuckerberg’in Sansür İddialarına Yanıt
DUVAR – Dünya çapında 170’ten fazla organizasyonu bir araya getiren Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı (International Fact Checking Network-IFCN), Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in doğruluk kontrollerinin sansüre dönüştüğü iddialarını yalanladı. Zuckerberg, Facebook ve Instagram gibi platformlarda doğruluk kontrolü programlarının sonlandırılacağını duyurmuş ve bu durumun “sansüre sebep olduğunu” belirtmişti.
DW Türkçe’nin aktardığına göre, IFCN’den yapılan açıklamada Zuckerberg’in bu iddiasının doğru olmadığı vurgulanarak, 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren doğruluk kontrol programlarının tamamen iptal edilmesi durumunda ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, “Bazı ülkeler, yanlış bilgilerin siyasi istikrarsızlıklar, seçim müdahaleleri, şiddet ve hatta soykırım gibi sonuçlara yol açabileceği konusunda son derece savunmasızdır” denilirken, Meta’nın bu kararının “gerçek dünyada gerçek zararlara” yol açabileceği ifade edildi.
Meta’nın içerik kontrollerini azaltmayı ve kuralları gevşetmeyi amaçlayan değişikliğin ilk olarak ABD’de uygulanacağı belirtildi.
İçerik Denetimi ve Meta’nın Yeni Politikaları
Facebook ve Instagram’da içerik denetimi için Meta, haber ajansı AFP gibi 80 organizasyona ödeme yapıyordu. Kullanıcıların paylaşımlarının doğruluğunu denetleyen bu kuruluşlarla işbirliğini sonlandıran şirket, Elon Musk’ın sahibi olduğu X platformundaki gibi ‘topluluk notları’ adı verilen bir uygulamaya yönelecek.
Şirket, birçok ülke ve dilde paylaşılan içerikleri denetlemek için bağımsız kuruluşlarla çalışmaya, özellikle Donald Trump’ın 2016’daki seçim zaferinden sonra Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği iddialarıyla başlamıştı.
Zuckerberg’in içerik politikasındaki son değişikliği, ABD’de yeniden seçilen Donald Trump’ı kazanmaya yönelik bir çaba olarak yorumlanıyor. Zuckerberg’in Trump’ın 20 Ocak’taki yemin töreni hazırlıkları için en az bir milyon dolar bağışta bulunduğu biliniyor.
IFCN direktörü Angie Drobnic Holan, Meta’nın bu kararının “yoğun siyasi baskılar” sonucu aldığını belirterek, “Bu adım, doğru ve güvenilir bilgi arayan sosyal medya kullanıcılarına zarar verecektir” şeklinde kaydetti.
Avustralya kararını “Çok yıkıcı bir gelişme” olarak değerlendirirken, Brezilya ise “Demokrasinin zarar göreceği” uyarısında bulundu.
Avrupa Birliği, Zuckerberg’in sansür iddialarına yönelik tepki gösterdi. Teknoloji milyarderi, Avrupa Birliği’nin regülasyonların sansüre neden olduğunu savunmuştu. Avrupa Komisyonu sözcüsü Paula Pinho, “Sansür iddialarını kesinlikle reddediyoruz” diyerek Zuckerberg’in açıklamalarını yalanladı.
(ALINTI)